‘Akıllı anten’le 10 kat uzun şarj

Utah Üniveristesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Bedri Artuğ Çetiner, geliştirdiği ‘akıllı anten’ teknolojisiyle, gelecekteki yeni model iPhone başta olmak üzere hemen hemen tüm akıllı telefonların şarjını 10 kat uzatacak.

TÜRKİYE Bilimsel ve Teknolojik Araştırmalar Kurumu (TÜBİTAK) tarafından düzenlenen ‘Yurtdışındaki Türk Bilim İnsanları Kurultayı’nda dünyaca ünlü Türk bilim insanları bir araya geldi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün katıldığı kurultayda, enerji, teknoloji, sağlık ve gıda alanlarında ödül alan bilim insanları katıldı. Kurultay’da Utah Eyalet Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Doç. Dr. Bedri Artuğ Çetiner’in ‘akıllı anten’ girişimi dikkat çekti.

2 GÜNE UZAYACAK

Akıllı telefonlara uygulanan ‘akıllı anten’ teknolojisi, baz istasyonlarının uzaklığına ve yoğunluğuna göre anlık olarak cihazların frenkasını değiştiriyor. Akıllı antenlerin başta şarj olmak üzere birçok soruna çözüm getirebileceğini söyleyen Çetiner, “Kullanıcıların kullanım yoğunluklarına göre yaptığımız araştırmalarda, akıllı antenlerin bir iPhone’un şarjını yaklaşık 5-10 kat artırabilecek. 7 saat konuşma süresi olan akıllı telefonlarla 2 gün durmadan konuşulabilecek. Bunun yanı sıra cihazların sesli görüşme ve veri kalitesi de artacak” diye konuştu.
Çetiner, akıllı anten teknolojisi ticarileştirmek üzere ‘i5’ adında bir şirket kurduklarını ve şu anda büyük teknoloji şirketleriyle görüşmelerini sürdürdüklerini belirtti.
Türkiye’deki pazar hacminin henüz olmasından dolayı ABD’ye yöneldiklerini dile getiren Çetiner, gelecek dönemlerde akıllı anten başta olmak üzere yeni nesil haberleşme teknolojilerinin hızla ticarileşeceğini söyledi.
Türkiye’ye güneş enerjisi şart

TÜRKİYE’nin güneş enerjisi bakımından önemli bir konuma sahip olduğunu söyleyen Ord. Prof. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, Türkiye’nin şu anda yüzde 80 oranında enerji ithal ettiğini belirtti. Sarıçiftçi, dünyada yenilebilir enerji bilinirliği artmaya başladığını ve gelişen teknolojiyle beraber güneş enerjisinin maliyetinin düşeceğini dile getirdi. Türkiye’nin güneş enerjisi bakımından Almanya çok daha fazla şanslı olduğunu ifade eden Sarıçiftçi, “Konya’ya veya Harran Ovası’na kurulacak 30 km bir alanın Türkiye’nin önemli enerji ihtiyacını karşılyacak” diye konuştu.

Yurtdışına beyin göçü arttı

BAKAN Nihat Ergün, Türkiye’den yurtdışına çok büyük beyin göçü yaşandığına söyleyerek, Türkiye’nin artık yurt dışında da çok büyük bir gücü olduğunu dile getirdi. Ergün, “Sadece fabrikalarda çalışan insanları yok, sadece marjinal işlerde çalışan, yurtdışına göç etmiş ailelerin çocukları yok. Çok önemli bilim adamlarımız var. Onlarla da ayrıca temaslarımız devam ediyor. Bu temaslar artık Türkiye’nin dünya ekonomisine, dünyanın bilimine çok önemli katkılar yapan bir ülke olduğunu göstermek açısından da son derece önemli” dedi.

Kanser hücresine özel ‘nano-ilaç’

ABD Illinois Üniversitesi’den Prof. Dr. Hayat Önyüksel, patentini aldığı ve hayvanlar üzerinde ümit verici sonuçlar veren ‘nano-ilaç’ buluşu ile dikkat çekti. İlacın direkt olarak kanserli hücreye gitmesini sağladıklarını söyleyen Önyüksel, “İstediğimiz dozda bütün kanser hücresini öldürecek şekilde tedavi yapma olanağımız var. Şu andaki klasik uygulamada kanser ilacı her tarafa gidiyor ve çok büyük yan etkileri var. Onun için de kanserli dokudaki tüm hücreleri öldürmeden kanser tedavisine ara veriliyor ve kanser hücreleri tekrar büyüyor. ” şeklinde konuştu.

NEDEN MARKA TESCİLİ YAPMALISINIZ ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ ?

Türkiye’ de Markaların koruma altına alınmasının güncel hale gelmesi 1995 yılından sonra başlamıştır.1995 yılında 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmiş ve bu tarihten sonra da işletmeler kullanmakta oldukları ve kendilerini diğerlerinden ayırt etmeye yarayan isim, şekil v.b. ibarelerle kullandıkları markalarını tescil ettirerek koruma altına aldırmaya başlamışlardır.

Türkiye sınırları dahilinde faaliyet gösteren her İşletme (ister hizmet sektöründe olsun ister ticaret, yani belirli bir emtia üretim ve satışı sektöründe olsun) muhakkak bir marka kullanmakta ve bu marka vesilesiyle de müşterilerince tanınmaktadır.

Markayı önce tanıtmak ve daha sonra tescil ettirmek düşüncesi Hak sahiplerini, haklarının kaybı ile yüz yüze getirebilmektedir.
Türk Patent Enstitüsü’ nce Tescil edilmemiş olan markanız yasal olarak size ait değildir.

Türk Patent Enstitüsü’ nde Tescil Müracaatları başvuru tarihine göre işlem görmekte olduğundan, koruma altına alınmamış Marka, Hak Sahibi tarafından tanıtılmaya çalışıldığı dönemde, başka bir başvuru sahibi tarafından tescil altına alınabilmekte ve bu durumda Hak Sahibinin yasal yollara müracaat ederek hakkını ispat etmesi gerekmektedir.

Böyle bir hak hırsızlığı ile karşılaşılması, gerçek Hak Sahibinin ya markasından vazgeçmesine yada maddi ve manevi açıdan yıpranmasına neden olmaktadır. Marka sahiplerinin kullanmakta oldukları markalar ile ilgili çok büyük yanılgıya düştükleri bir diğer husus da TİCARET ÜNVANLARI dır.

Ticaret ünvanlarında yer alan ve sahiplerince marka olarak kullanılan ibareler, Ticaret siciline kayıt ettirilmiş olmakla 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK hükümlerince korunmamaktadır. İşletmelerce bu şekilde Ticaret sicile kayıtlı ancak Türk Patent Enstitüsü’ ne kayıtlı olmadan kullanılan bu markalar, zaman içinde aynı yada benzer ibareyi Ticaret Ünvanında kullanan yada kullanmayan başka bir işletme tarafından Marka siciline tescil ettirilebilmektedir.

Bu durum bazı hallerde, önce hareket ederek markayı tescil ettirmiş olan tarafın yasal yollara müracaatı sonucu mahkeme tarafından Ticaret Ünvanının değiştirilmesine karar verilmesi ile sonuçlanabilmektedir.